Türkiye’de sıhhat kesiminde piyasa odaklı siyasetlerin toplum sıhhatini ikinci plana atılmasının, hem sıhhat çalışanları hem de toplum üzerinde olumsuz tesirleri olacağını açıklayan TTB, öğretim üyelerinin sıkıntılarını tespit ve sıkıntılara tahlil olması için gerçekleştirdiği anket çalışmasının sonuçlarını kamu oyuyla paylaştı.

TTB yaptığı açıklamada, “piyasa odaklı siyasetlerin olumsuz tesirlerini derinden hissedilmektedir. Sağlık Bakanlığı, mevcut sorunları görmezden gelerek “onaylı randevu” ve “uzaktan sıhhat hizmeti” üzere uygulamalarla tabiplerin ve sıhhat ortamının üzerindeki baskıyı artırmakta, bu da sıhhat hizmetinin kalitesini düşürmektedir. Sıhhat alanındaki problemleri değerlendirirken, tıp ve tıpta uzmanlık eğitimi sistemine de dikkat çekmek gerekmektedir. Tıp ve uzmanlık öğrencileri nitelikli eğitim alamamaktan, öğretim üyeleri ise mevcut zorluklar nedeniyle nitelikli eğitim verememekten şikayetçidir. Bilhassa kamu hastanelerinde çalışan tabipler ve öğretim üyeleri, siyasal baskı altında çalışmaktadır” cümlelerine yer verdi.

389 Öğretim Üyesinin Katıldığı Anket

Türk Tabipleri Birliği (TTB) olarak, öğretim üyelerinin sıkıntılarını tespit etmek ve tahlil üretmek gayesiyle bir anket çalışması gerçekleştirdik. Nisan ayında iki kere tabip odaları aracılığıyla öğretim üyelerine ulaştırılan ankete 389 kişi katıldı.

Ankete katılan öğretim üyelerinin;

• %41’i bayan, %59’u erkektir.
• %76’sı kamu üniversitesinde, %14’ü vakıf üniversitesinde, %6’sı eğitim araştırma/şehir hastanesinde, %5’i özel üniversite/hastanede çalışmaktadır.
• %54’ü dahili, %32’si cerrahi, %13’ü temel tıp bilimlerinde çalışmaktadır.
• %59’u profesör doktor, %19’u doçent doktor, %18’i doktor öğretim üyesi, %2’si doktordur (PhD).
• %92’si tıp fakültesinde eğitim faaliyetlerine katılmaktadır.
• %83’ünün bulunduğu anabilim kolunda tıpta uzmanlık öğrencileri bulunmaktadır.

Ankete katılanların %84’ü “seminer sunum saati”, %77’si “makale sunum saati”, %67’si “vaka tartışmaları”, %63’ü “rotasyon programı”, %58’i “altı ayda bir yeterlilik değerlendirmesi” ve %41’i “bilgi, maharet ve tavır yapılandırılmış basamaklı eğitim” programlarına sahiptir.

Katılımcıların %74’ü, pratik eğitimdeki öğrenci sayısının eğitimin niteliğini olumsuz etkilediğini belirtmiştir. Öğretim üyelerinin ortalama 5,5 uzmanlık öğrencisi ile ilgilendiği, kimi kısımlarda ise bu sayının 65’e kadar çıktığı görülmüştür.

Öğretim Üyelerinin Çalışma Şartları İyileştirilmeli

Öğretim üyelerinin %55’i, eğitim dışındaki ağır çalışma şartları nedeniyle işlerine gereğince odaklanamadıklarını söz etmiştir. Ayrıyeten %74’ü hasta yoğunluğunu bir sorun olarak görmektedir. İştirakçilerin %43’ü idari baskı altında çalıştığını belirtmiş, %85’i yaptığı işin ekonomik açıdan tatmin edici olmadığını, %43’ü ise aylık çıkarının geçinmeye yetmediğini söylemiştir. %80’i bilimsel çalışmalarının gereğince desteklenmediğini, %78’i ise araştırma şartlarının yetersiz olduğunu söz etmiştir. Bu anket sonuçları, öğretim üyelerinin üzerindeki siyasal, ekonomik ve çalışma yükü baskılarının azaltılmasının sıhhat bölümünün geleceği için zarurî olduğunu göstermektedir. Sıhhat Bakanlığı’nın, Türk Tabipleri Birliği ve uzmanlık derneklerinin ikazlarını dikkate alarak hareket etmesi gerekmektedir. Türk Tabipleri Birliği olarak, tıp eğitiminde uygun şartlar sağlanana ve tabiplerin geleceğini tehdit eden mevcut uygulamalar ortadan kalkana dek uğraşımızı sürdüreceğiz. Öğretim üyelerinin çalışma şartlarının uygunlaştırılması, hem eğitimin hem de sıhhat hizmetlerinin kalitesini artıracaktır. (Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)