Türk Tabipler Birliği tarafından hazırlanan zelzele raporunda, zelzele bölgesindeki çocuklarda beslenme bozukluğu (Malnütrisyon) riski olduğuna dikkat çekildi.

Raporda depremzedelerin su, hijyen ve beslenme meseleleri yaşadıklarına dikkat çekildi. Raporda yer alan fotoğraflar sarsıntı bölgesindeki durumun ne kadar ‘içler acısı’ olduğunu gözler önüne serdi.

Türk Tabipler Birliği tarafından hazırlanan, ‘Deprem Bölgesindeki 5 Yaş Altı Çocukların Beslenme Durumları – Hatay Örneği” başlıklı rapor, birliğin resmi internet sitesinde yayınlandı.

İşte O rapordan kesitler,

Afet Bölgesine Özel Acil Diyet Takviyesi Sağlayacak Gruplar Oluşturulmalı

Destek programları hazırlanırken sadece nüfusun beslenme ihtiyaçlarını değil tıpkı vakitte kültürel kabul edilebilirlik, güvenlik, sindirilebilirlik, hazırlama ve saklama kolaylığı üzere niteliksel kriterleri de karşılamalıdır. Bunların yanında afet durumlarında bölgeye ivedilikle ulaşımı sağlayacak takımlar oluşturulması gerekmektedir. Bu hususta dünya çapında da ender olarak bulunan tıp ve beslenme uzmanları üzere sağlık emekçileri işbirliği ile afetten etkilenen bölgeye acil diyet desteği sağlamak için gerekli teknik bilgi ve tekniklerle donatılmış beslenme bakımı faaliyeti uzmanlığı konusunda eğitim almış beslenme takviye grupları oluşturulmuştur.17 Ülkemizde de hemen bu şekilde takımların oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Birebir vakitte ülkelerin yalnızca ulusal siyaset üretmesi de kâfi değildir, bölgelere özgü siyasetler geliştirilmesi, stratejiler oluşturulması gerekmektedir. Çocukların yiyecek ve beslenme koşulları, onların felakete karşı duygusal yansıları üzerinde derin tesirlere yol açmaktadır. Bu nedenle, hem yiyecek hem de beslenme koşulları, felaketle ilişkili ruhsal travmanın en aza indirilmesine yardımcı olmalıdır. Türkiye’de 11 ili etkileyen zelzelenin üzerinden 6 aydan fazla geçmiş olması, sarsıntının travmatik tesiri, yaşam ve beslenme koşullarındaki aksilikler gelişme çağındaki çocuklarda malnütrisyon riskini artırmaktadır. Afet dönemlerinde beslenme yetersizliğinin önlenebilmesi için durumun tespit edilmesi ve eş vakitli olarak nüfusa risklere, kültüre ve yerele uygun müdahalelere ihtiyaç vardır.

Türk Tabipler Birliği tarafından hazırlanan, ‘Deprem Bölgesindeki 5 Yaş Altı Çocukların Beslenme Durumları – Hatay Örneği” başlıklı rapor, birliğin resmi internet sitesinde yayınlandı.

Deprem Bölgesinde Hijyen Sorunları (Mutfağa Lağım Suyu Aktı…)

İlaçlamanın yetersiz oluşu, kimi yerlerde hiç ilaçlama yapılmamış olması, böcek haşere fare üzere canlıların hem konutun içinde olması hem de besinlere bulaşması, su kesintisinden ötürü gıdayı temizleyememe ve mutfak hijyenini sağlayamama, besin kontaminasyonlarının yoğun olması en büyük hijyen sıkıntılarındandır. Konteynırların içlerinin yanlış planlaması ve gereğince âlâ yapılmamasının sonucunda lağım suyunun konutun içine akması ve mutfağı da etkilemesi çok büyük bir meseledir. Birçok konteyner kentte bu sorun lisana getirilmektedir. Örneğin bir görüşmeci bu mevzuyu “tezgah yok, çömelerek yerde yapıyorsunuz, yemekler açıkta duruyor, yemek imal aşamasında hijyen yok, zerzevatları yıkarken ıstırap var, su külfeti olduğundan istediğimiz üzere yıkamıyoruz, bulaşığı rahatça yıkamıyoruz. zerzevatları tavada yıkıyoruz, akan suda yıkamıyoruz, akan suları kullanamıyoruz, akan sulara lağım suları karışmış bu yüzden eza mutfaklarımız büsbütün kahır hijyen sıkıntımız var, yedi sekiz çadırımız var tuvaletimiz var.” şeklinde açıklamaktadır. Başka bir görüşmeci lağım suyunun besin ile temasını şu şekilde açıklamaktadır: “mutfağa lağım suyu aktı hepimiz sorun yaşadık, parkeler çıkardılar hem koku yapıyor şişti, çok koku yaptı, kenarlara kadar hepsinde su vardı. o su besinlerle temas etti, kimilerini atmak zorunda kaldım, hepsi şişti yemeklerin kimilerini attım”

Suyun sürekli kesilmesi ve yetersizliği de hem kişisel hijyeni hem de mutfak ve besin hijyenini çok fazla etkilemektedir. Bu mevzu ile ilgili: “Bana da bir tane damacana tek kişi yaşayana da. Hane başıveriliyor. Su olmayınca ne yapacaksın mecbur kalınca çeşmeden akan ile yüzünü yıkıyorsun su içiyorsun, içme suyu olmayınca klimanın hortumuna şişe koymuşum oradan çıkan suyla elimizi yüzümüzü yıkıyoruz.” şeklinde açıklama yapılmıştır.

Depremzede Anlatıyor ; Fare Çok, Sinek Çok, İstanbul Belediyesi Fare İlacı Gönderdi

Gıda kontaminasyonu ile ilgili sıkıntılar da yoğun olarak yaşanmaktadır. Bir görüşmeci bu duruma örnek olarak “Gıdamız da yok maalesef, artık marketten almamız gerekiyor. kavanozlara koyup ulu orta yerlere koymuşuz, yerlerde duruyor, fazlaca sıcak böcekleniyor zati, burada fare çok var, sinek çok var, yılan hiç görmedik. Fare ilacını biz kendimiz temin etmeye çalışıyoruz. İlk etaplarda İstanbul belediyesi gönderdi. Biz kendimiz İstanbul’dan tanıdıklarımız vasıtasıyla ilaçlama yaptırabildik, şu an kendi imkanlarımızla fare ilaçlarını temin etmeye çalışıyoruz.” şeklinde açıklamada bulunmaktadır. Şekil 5.6’da hijyen sorunları ile ilgili en çok tekrar edilen sıkıntılar gösterilmektedir. (BSHA – Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı)